KPSS B grubu hangi meslekler ?

Emirhan

New member
KPSS B Grubu Hangi Meslekler? Kültürler Arası Bir Bakış ve Toplumsal Yansımalar

Geçen hafta bir arkadaş grubunda sohbet ederken, biri “KPSS B grubu hangi meslekleri kapsıyor?” diye sordu. Masada herkesin yüzünde farklı bir ifade belirdi. Kimisi “memurluk işte” deyip geçti, kimisi “o sınav sistemi insanın hayatını şekillendiriyor” dedi. O anda fark ettim ki bu konu, sadece Türkiye’deki bir sınav sistemiyle değil, aslında bir toplumun çalışma kültürüyle, adalet anlayışıyla ve hatta gelecek algısıyla yakından ilgili.

Ben de o günkü merakla bu konuyu farklı kültürlerin bakış açısından ele almaya karar verdim. Çünkü “KPSS B grubu hangi meslekler?” sorusu yalnızca bir meslek listesi değil; toplumların kamusal alandaki iş bölümü ve liyakat anlayışını da yansıtıyor.

---

KPSS B Grubu Nedir? Türkiye’nin Kamusal Sınav Düzeni

KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) Türkiye’de devlet kurumlarında çalışmak isteyen bireylerin girdiği merkezi sınavdır. “A Grubu” genellikle uzmanlık, müfettişlik, denetmenlik gibi alanları kapsarken; “B Grubu” ise genel memuriyet kadrolarını içerir.

B Grubu meslekler arasında şunlar yer alır:

- VHKİ (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni)

- Bilgisayar işletmeni

- Sosyal hizmet uzmanı

- Kütüphaneci

- Memur

- Sekreter

- Sosyolog

- Mali hizmetler personeli

- Zabıta memuru

- İcra katibi ve adliye personeli

Bu kadrolar, çoğunlukla ÖSYM’nin merkezi atama sistemiyle belirlenir. Adaylar kendi puanlarına göre tercih yapar; yani sistem “objektif” görünür. Ancak sosyolojik açıdan bakıldığında bu sınav, Türkiye’de devletin hâlâ en güvenilir işveren olarak görülmesinin bir göstergesidir.

---

Kültürel Perspektiften KPSS: Sınavın Arkasındaki Toplum Anlayışı

Her ülkenin “kamu görevi” kavramına yüklediği anlam farklıdır. Türkiye’de KPSS, bir sosyal güvence arayışıyla ilişkilidir. İnsanlar devlet memuru olmayı sadece ekonomik istikrar için değil, aynı zamanda “saygın bir kimlik” için ister. Bu durum, kültürel olarak Osmanlı’dan miras kalan “devlet baba” anlayışıyla da bağlantılıdır.

Japonya’da benzer şekilde, kamu görevi “topluma hizmet etme onuru” olarak görülür. Ancak orada işe alımlar yalnızca sınav performansına değil, kişinin takım çalışması becerisine ve etik duruşuna da bağlıdır (Kaynak: Japan Public Service Commission Report, 2020).

Batı Avrupa ülkelerinde ise kamu görevi, çoğu zaman özel sektörle eşdeğer statüde değerlendirilir. Örneğin Almanya’da memurluk (“Beamter” sistemi) hâlâ ayrıcalıklı bir konumda olsa da, süreç sadece yazılı sınava değil; mülakat, staj ve karakter analizine de dayanır.

Bu farklılıklar, aslında her toplumun birey-devlet ilişkisini nasıl kurguladığını gösterir. Türkiye’de sınavın önemi, bireysel başarıdan çok sistemin “adalet garantisi” olmasına dayanır.

---

Kadınların Empatik Bakışı, Erkeklerin Stratejik Yönü: Başarıya Giden Farklı Yollar

KPSS sürecine giren kadın ve erkek adayların yaklaşımlarında gözle görülür kültürel farklar vardır, ancak bunları klişelere hapsetmeden ele almak gerekir.

Kadınlar genellikle sınavı sadece “kişisel kariyer” olarak değil, toplumsal güvenlik aracı olarak görür. Özellikle küçük şehirlerde kadınların kamuya yönelmesinde “aile onayı” faktörü belirleyicidir. Kamusal işin “güvenli” sayılması, bu tercihi destekler.

Erkek adaylar ise daha çok “stratejik planlama” perspektifiyle yaklaşır. Hangi branşta daha çok alım var, hangi puan türü avantajlı gibi analizler yaparlar. Ancak her iki yaklaşım da farklı bir güç taşır:

- Kadınlar dayanışma ve sabırla sınava hazırlanırken,

- Erkekler sistemin açıklarını stratejik düşünceyle çözmeye çalışır.

Bu iki bakış birleştiğinde, KPSS süreci yalnızca bireysel değil, kolektif bir dayanışma alanına dönüşür. Forumlarda paylaşılan notlar, deneme sonuçları, moral mesajları; aslında bu kültürel dayanışmanın dijital hâlidir.

---

Küresel Karşılaştırma: Devlet Memurluğu Farklı Toplumlarda Ne Anlama Geliyor?

- Fransa: “Fonction publique” sistemi, liyakat esasına dayanır ancak kamu görevlileri özel statüye sahiptir. Üniversite sonrası “ENA” gibi elit okullardan mezun olanlar üst düzey kamu görevlerine doğrudan geçebilir.

- Çin: Kamuya giriş “Guokao” adlı dev bir sınavla yapılır. Milyonlarca aday bu sınava girer. Orada da “sınav ciddiyeti” toplumsal disiplinin göstergesidir.

- ABD: Federal işe alımlarda sınavdan ziyade özgeçmiş, deneyim ve mülakat esas alınır. Yani “insan faktörü” ön plandadır.

Bu örnekler, Türkiye’deki KPSS sisteminin hem benzerliklerini hem de farklarını gösteriyor. Bizdeki sistem, Çin gibi merkezi ama ABD gibi bireysel değerlendirmenin az olduğu bir model.

---

KPSS ve Toplumsal Psikoloji: Başarı mı, Dayanıklılık mı?

KPSS’ye hazırlanan biri, aslında sadece bilgiyle değil; psikolojik dirençle de sınanır. Sınav, bireyin sabrını, planlama yeteneğini, stres yönetimini ölçer. Fakat toplumsal olarak bu sürecin yükü kadınlar için farklı, erkekler için farklı hissedilir.

Kadınlar genellikle çevresel baskılara rağmen istikrarlı şekilde çalışırken, erkekler “ailenin beklentisi”yle daha büyük bir baskı yaşar. Bu farklar, sınavın bireysel değil, toplumsal bir süreç olduğunu kanıtlar.

Forumlarda sıkça şu tür paylaşımlar görülür:

> “KPSS sadece bilgi değil, dayanma gücü sınavı.”

> “Kazandığımda değil, pes etmediğimde başarıyı hissettim.”

Bu sözler, toplumsal dayanıklılığın bireysel hedeflerle nasıl iç içe geçtiğini gösterir.

---

Eleştirel Bir Değerlendirme: Sınav Sistemi Adil mi?

Her ne kadar KPSS merkezi bir sınav olarak adalet vadetse de, sosyoekonomik koşullar bu adaleti gölgeler. Özel ders alabilen, sessiz bir çalışma ortamına sahip olan aday ile gece vardiyasından gelip sabaha kadar test çözen aday eşit koşullarda değildir.

Ayrıca sınav, bireyin sadece akademik bilgisini ölçer; iletişim becerisi, yaratıcılık, liderlik gibi yetenekleri değerlendirmez. Bu yönüyle sistem, kamuya katılımı teknik bilgiye indirger. Oysa bir toplumun kamusal alanı, duygusal zekâya ve etik değerlere de ihtiyaç duyar.

---

Sonuç: Bir Sınavdan Fazlası, Bir Kültürel Yansıma

KPSS B grubu, sadece “hangi meslekler?” sorusuyla açıklanamaz. Bu sınav, Türkiye’de devletle birey arasındaki güven ilişkisinin, emeğin meşruiyetinin ve adalet arayışının aynasıdır.

Farklı kültürlerle karşılaştırıldığında, KPSS’nin önemi sadece ekonomik değil; kültürel bir anlam da taşır.

Belki de asıl soru şu olmalı:

> “Bir sınav sistemi, toplumun değerlerini mi yansıtır; yoksa onları şekillendirir mi?”

Cevap, her adayın hikâyesinde gizli. Çünkü KPSS sadece bir sınav değil; sabrın, inancın, dayanışmanın ve bireysel azmin kültürel bir yansımasıdır.